Uzman Çavuşun Devriye Aracını Hızlı Kullanarak Aldığı Disiplin Cezası
Uzman Çavuşun Devriye Aracını Hızlı Kullanarak Aldığı Disiplin Cezası
Dava, Mersin İli Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapan davacının, “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanun’un 8/5-ç-4. Maddesi uyarınca “24 Ay Uzun Süreli Durdurma Cezası” ile cezalandırılmasına ve cezanın aynı Kanunun 8/7/b bendi uyarınca brüt aylığının 1/3’ünün kesilmesi suretiyle infazına ilişkin Mersin Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu’nun 21/12/2021 tarih ve E:2021/23 K:2021/23 sayılı kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun “Disiplin Cezaları” başlıklı 7. maddesinde; “(1) Personele verilecek disiplin cezaları şunlardır: (…) d)Uzun süreli durdurma: Personelin bulunduğu kademede ilerlemesinin oniki, onaltı, yirmi veya yirmi dört ay süre ile durdurulmasıdır.” hükmüne yer verilmiş, “Disiplin cezası verilecek fiiller” başlıklı 8/5-ç-4. maddesinde “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” fiili 24 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, yine aynı maddenin 7. Fıkrasında; “Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında, terfileri 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 28/5/1988 tarihli ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ve 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu hükümlerine tabi olan personelin; a) Kısa süreli durdurma cezası verilmesini gerektiren hallerde brüt aylıklarının 1/5’i ila 1/4’ü, b) Uzun süreli durdurma cezası verilmesini gerektiren hallerde brüt aylıklarının 1/3’ü ila 1/2’si kesilir. Yedinci fıkrada yer alan cezalar yetkili disiplin kurullarınca verilir” hükmüne yer verilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 8/3-a-2. maddesinde “Amir ve üstlerinin, görev ve mesleki konulara veya tutum ve davranışlarına ilişkin uyarılarına uymamak ya da bu uyarılara kayıtsız kalmak, …” üç günlüğe kadar aylıktan kesme cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır. Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuç doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan, kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılabilmeleri için, disipline aykırı eylem veya işlemlerin sübut bulup bulmadığının, usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma ile ortaya konulması, soruşturma aşamasında kamu görevlisinin lehinde ve aleyhinde olan her türlü bilgi ve belgenin toplanması, bilahare disipline aykırı davranış olarak tespit edilen eylem nedeniyle, eylemine uyan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerekmektedir. Ayrıca, takdir edilen disiplin cezası ile ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunması disiplin hukuku ilkelerinden olup, bu denge kurulurken, olayın oluş biçimi, ilgilinin olaydaki fonksiyonu ve suç kastının bulunup bulunmadığı, irade dışı etkenlerin eylemin meydana gelmesine etkisi gibi hususların da göz önüne alınması gerekmektedir. Kamu görevlilerinin disiplin cezası teşkil eden eylemlerinin, kamu hizmetlerinin yürütülmesinde neden olacağı olumsuzlukların ağırlığına göre disiplin cezası verilmesi; diğer bir deyişle cezanın fiil ile orantılı olması gerekmektedir. Kamu görevlisinin işlediği disiplin suçu karşılığında niteliği itibarıyla o suç için öngörülenden daha ağır bir disiplin cezası ile cezalandırılması durumunda “eylemin ağırlığına göre cezalandırma” diğer bir deyişle “orantılılık ilkesi” ihlal edilecektir. Kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılmalarının, haklarında isnat edilen fiillerin sübuta ermesi durumunda olanaklı olduğundan, davacı hakkında belirtilen iddiaların anılan eylem kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu eylemin verilen ceza kapsamında sübuta erip ermediğinin açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Dava dosyasının incelenmesinden; Mersin İli, Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapan davacının 18 Eylül 2021 günü 11:00-15:00 saatleri arasında görevlendirildiği devriye faaliyeti esnasında sürücülüğünü yapmış olduğu 33 *** *** plakalı aracın hız limitini aşmasına bağlı olarak amiri konumunda bulunan devriye komutanı J.Asb.Çvş.D. D. tarafından hız limitini düşürmesi defaeten emredilmesine rağmen hilafında davranış sergileyerek emri yerine getirmediği yönünde düzenlenen tutanağa istinaden başlatılan disiplin soruşturması neticesinde, “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmek” disiplinsizliğini işlediğinden bahisle hakkında 24 ay uzun süreli durdurma cezası teklif edildiği; söz konusu teklif uyarınca Mersin Valiliği İl Jandarma Disiplin Kurulu’nun 21/12/2021 tarih ve E:2021/23 K:2021/23 sayılı kararıyla davacı hakkında 7068 sayılı Kanun’un 8/5-ç-4. Maddesi uyarınca “24 Ay Uzun Süreli Durdurma Cezası” verilmesine ve cezanın aynı Kanunun 8/7-b maddesi uyarınca brüt aylığın 1/3 oranında kesinti yapılması suretiyle infaz edilmesine karar verilmesi üzerine, görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu olayda, davacının amiri konumunda bulunan devriye komutanı J.Asb.Çvş.D. D.’ın ifadesinde, “… araç soförü (davacı) otobanda Mersin ili istikametine doğru ilerlerken zaman zaman araçları sollamak için selektör yaparak hızlandı ben gideceğimiz yeri bilmediğim için navigasyona baktığım için hız limitini göremedim, ayrıca benim oturduğum yerde aracın hız limiti görünmüyordu. … Tarsus istikametine otabana çıktığımızda ben Mersin İl Göç İdaresi ile yapılan yazışmadaki yanlışlığı Whatsapp üzerinden Mrk.J.Krk.K.lığı grubuna bilgi notu şeklinde yazarken araç şoförü sol şeride geçerek öndeki araçları selektör ve megafonla uyararak aşırı hızla sollamaya başladı, aşırı hızla giderken Mersin İl Jandarma Komutanı Yardımcısı J.Mly.Alb. H. G. benimle görüşerek “Derdiniz nedir sizin arkanızdaki araç 148 km hızla gidiyor siz 160 km. hızla gidiyorsunuz, vatandaş sizi video’ya çekip bana attı elimde görüntüleriniz var” dedi. Ben de bu durumu araç şoförüne söyledikten sonra yavaşlayarak normal hızına döndü. Ben görev dönüşü aşırı hız yapan araç Şoförü J.Uzm.Çvş.. R. K.’ı defalarca uyararak yavaş git kaza yapacaksın dememe rağmen hem gidişte hem de görev dönüşünde benim ikazlarıma uymadı araçların takip mesafesini ihlal ettiğinde kendisine yavaşla dediğimde öndeki aracı kast ederek “altında passat marka aracı var sağa geçsin ben olsam basıp giderdim”” diye karşılık verdi. Kendisi görev dönüşünde daha çok hız kurallarını ihlal ettiği için sürekli uyardım. Ben kendisi hakkında hiz kurallarına uymadığı için tutanak tuttum ve Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığına teslim ettim.” şeklinde beyanda bulunduğu, araçta bulunan diğer personelin de ifadesinin benzer nitelikte olduğu, davacının alınan ifadesinde ise, “… otabana çıktığımızda seyir halinde iken trafik durumuna göre hız yapıp yavaşlıyordum, yol kenarlarında duran araçları siren çalmak kaydıyla uyarıyordum, gidiş güzergahında hız limiti 140 km. hıza çıktığında devriye komutanı J.Asb.Çvş. D. D. beni yavaş gitmem konusunda uyardı. ben de hızımı yavaşlattım … yemek yedikten sonra otabana girdik normal hız limitinde seyir ederken farkında olmadan hız limitini aşmışım, devriye komutanı beni uyardıktan sonra normal hıza döndüm, ben sürekli karşıma ve sağ sol şeritlere baktığım için hız kadranına bakmadım, o yüzden hız limitini aştım devriye komutanın uyarıları sonucu normal hız limitine döndüm.” şeklinde beyanda bulunduğu, alınan savunmasında da, “amirinin hızlı gittiği konusunda kendisini bilinçli bir şekilde ve emre itaatsizlik konusunda uyarmadığı, hız kuralını aştığı sırada araç komutanının kendisini yavaş gitmesi konusunda yalnızca bir defa uyardığı, kendisinin de bu uyarılara uyarak yavaş gitmeye başladığı, araç ile hızlı gidildiğini gösterir videodan sonra hakkında tutanak tanzim edildiğini” beyan ettiği görülmektedir. Bakılan davada, davacı hakkında isnat edilen “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” disiplin suçunun maddi unsurunu, şahsın amiri tarafından verilmiş belirli bir emir bulunması ve usulüne uygun olarak verilen emre karşı direnme iradesi gösterilerek emrin kasten yerine getirilmemiş olması” hususları oluşturmakta olup, yukarıda yer verilen ifadeler ile dosyada mevcut bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, devriye aracıyla hız kuralarını aşan davacıya yavaş gitmesi konusunda amirince uyarılarda bulunulması ve davacının bu uyarılara kayıtsız kalması şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda, trafikte olayın akışı içerisinde amirinin davacıya yavaş gitmesi konusundaki uyarılarının anılan madde kapsamında belirli ve kesin bir “emir” mahiyetinde olmadığı, davacının yavaşlaması konusunda uyarılması üzerine emre karşı direnme iradesi göstererek emri yerine getirmemek kastıyla hareket ettiğini ortaya koyan dosya kapsamında bir tespit bulunmadığı, dolayısıyla davacının eyleminin “amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek” kapsamına girmediği ve bu haliyle disiplin hukukunda yer alan “tipiklik” şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Bununla birlikte, davalı idarece davacının eylemi hakkında yeniden bir değerlendirme yapılarak, tipiklik, elverişlilik ve orantılılık ilkeleri de gözönünde bulundurulmak suretiyle eylemin karşılığı olan disiplin cezasının verilebileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne oybirliğiyle karar verildi.
Uzman Çavuşun Devriye Aracını Hızlı Kullanarak Aldığı Disiplin Cezası
Uzman Çavuşun Devriye Aracını Hızlı Kullanarak Aldığı Disiplin Cezası | kamuhukuk.com