Polis Memurunun Sosyal Medya Paylaşımından Aldığı Disiplin Cezası
Polis Memurunun Sosyal Medya Paylaşımından Aldığı Disiplin Cezası
Davacı hakkında Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunduğu dönemde işlediği isnat edilen eylemler nedeniyle hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda “mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına veya topluca bildiri dağıtmak ya da basın, haber ajansları, radyo ve televizyon kurumları ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazı ve demeç vermek” fiilini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/6-ü maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik tesis edilen İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 17/01/2022 tarih ve 2022/13 sayılı işleminin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Gaziantep İl Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olarak görev yapan davacının Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli iken hakkında yapılan 21.05.2019 tarihli CİMER başvurusunda, ‘boranlıyedike’ kullanıcı adıyla muhtelif sosyal medya (Twitter, Instagram, Facebook) hesaplarından ‘Adnan Oktar Suç Örgütünü’ övücü paylaşımlar yapıldığının belirtildiği, yapılan çalışmalar sonucunda, bahse konu paylaşımların davacı tarafından yapıldığının tespit edildiği, hakkında Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Silahlı Terör Örgütü Propagandası’ suçundan adli tahkikat başlatılması üzerine, yürütülen disiplin soruşturması neticesinde davacı hakkında İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 07.04.2021 tarih ve 2021/84 sayılı kararı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca “Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezası ile tecziyesine karar verildiği, davacı tarafından anılan kararın iptali istemiyle açılan Konya 3. İdare Mahkemesi’nin E.2021/527 sayılı dosyasında verilen 07.12.2021 tarih ve K:2022/382 sayılı kararında “Uyuşmazlık konusu olayda, davalı idarece işlemin sebep unsuru olarak gösterilen sosyal medya paylaşımları, ‘memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’ hükmü kapsamında görülerek dava konusu disiplin cezasının verildiği anlaşılmakta ise de; söz konusu paylaşımların yapıldığı dönemde Adnan Oktar isimli şahsa yönelik olarak yargılama sürecinin devam ettiği, nitekim davacı hakkında “Terör Örgütü Propagandası Yapmak” iddiası ile başlatılan adli soruşturma sonucunda, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı’nın S.N:2020/4594,K:2021/664 sayılı dosyasında ‘Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına’ karar verildiği, emniyet teşkilatı mensubu olan davacının söz konusu paylaşımlarının memuriyet sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve itibarı zedeleyici nitelikte söylemler olduğu ve kamu görevlilerinin şahsi görüş ve düşüncelerine ilişkin sosyal medya paylaşımlarında daha dikkatli ve özenli olmaları gerektiğinde şüphe bulunmadığı, ancak uyuşmazlığa konu paylaşımların, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket” olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. …Mahkememizin işbu kararının davacının eyleminin cezasız kalması sonucunu doğurmayacağı, davacının eylemine uygun başka bir disiplin cezası ile cezalandırılabileceği de açıktır. Bu durumda, davacının yukarıda belirtilen ve sabit olan fiiliyle ölçülü bir ceza ile cezalandırılması gerekir iken, devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasında, hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesi ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine dosyanın kuruma intikal etmesi üzerine disiplin soruşturmasında yer alan bilgi, belge ve ifadeler birlikte değerlendirilerek; Polis Memuru M. K. hakkında, 1901175*** sayı ve 21.05.2019 tarihli CİMER başvurusunda; “Ekteki fotoğraflarda ismi geçen boranliyedike takma isimli şahıs, hem devletimizin polis teşkilatında yer alıp hem de Harun Yahya takma isimli Adnan Oktar için provakatörlük yapıyor. İncelenmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde bildirimde bulunulduğu, 1901293465 sayı ve 08.06.2019 tarihli CİMER başvurusunda; Adnan Oktar Örgütü malumunuz üzere mehdi olmak isteyen bir topluluktur. Devletin başına geçmeye planlayan bu örgütün kamuda görevli sempatizanları sosyal medyada Adnan Oktar’ın propagandasını yapmaktadır. Polis üniforması ile mehdi paylaşımları yapan bu hesabın incelenmesini önemle rica ediyorum. Vatandaş olarak kamuda cemaatlerden kişiler görmekten rahatsız oluyoruz. Hesap linklerini gönderiyorum” şeklinde bildirimde bulunduğu, bahse konu inceleme raporlar Polis Memuru M. K. tarafından, şüpheli Adnan Oktar Örgütüne yönelik yapılan operasyonda firari şahıs İ. S. K. ‘nün A. O.’ın fotoğrafı ve “Benim en büyük idealim dünyada sevgi dolu İslam’ın hakim olması. O zaman yeryüzünde hiç ezilen kalmaz, tüm kavgalar biter” sözünün yer aldığı twetin paylaşıldığı, Polis Memuru M. K. tarafından “A. O. tüm şer odaklarına set olan gerçek bir vatanseverdir” şeklinde tweetin ve A. O.’ın fotoğrafının paylaşıldığı, Polis Memuru M. K. tarafından “Şu gerçeğe de dikkat çekmek elzemdir. A. O. ve arkadaşları yaklaşık 1 yıldır sebepsiz, iddianamesi, iftira kampanyaları ile tutuklandığından beri ensest ilişki, cinsel çocuk istismarları, Igbt, homoseksüellerle ilişki ve kampanyaları ve de herkesin zaten böyle bir konu yok dediği yaratılış ve Allah’ı reddeden evrim bilindik yazarlar, gazeteciler, aktivistler takma isimli şahıs, hem devletimizin polis teşkilatında yer alıp hem de Harun Yahya takma isimli Adnan Oktar için provokatörlük yapmaktadır, incelenmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde ihbarda bulunulması üzerine başlatılan soruşturma sonucunda düzenlenen 16.09.2020 tarihli, 2020/133 sayılı raporunda özetle; “Hakkari Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğünce hazırlanan inceleme raporlarında; davacı tarafından, Adnan Oktar Örgütüne yönelik yapılan operasyonlarda aranan firari şahıs İ. S. K.’nün Adnan OKTAR’ın fotoğrafı ve “Benim en büyük idealim dünyada sevgi dolu İslam’ın hakim olması O zaman yeryüzünde hiç ezilen kalmaz ve kavgalar biter” sözünün yer aldığı tweetin paylaştığı, “Adnan Oktar tüm şer odaklarına set olan gerçek bir vatanseverdir” şeklinde tweetin ve Adnan OKTAR’ın fotoğrafının yer aldığı sözünün paylaşıldığı, “Şu gerçeğe de dikkat çekmek elzemdir Adnan OKTAR ve arkadaşları yaklaşık 1 yıldır sebepsiz, iddianamesi, iftira kampanyaları ile tutuklandığından beri ensest ilişki, cinsel çocuk istismarları, gibi, homoseksüellerle ilişki ve kampanyaları ve herkesin zaten böyle bir konu yok dediği yaratılış ve Allah’ı reddeden evrim bilindik yazarlar, gazeteciler aktivistler, medya tarafından hortlatılmıştır. Hacı hoca takımı da bunlara ses çıkarmadığı ülkemiz ve dünya kaosa sürüklenmiştir. Demek ki neymiş Adnan Oktar dışında İngiliz derin devleti, pkk, lgbt. evrim, bağnazlık ile mücadele eden kimse yokmuş” şeklinde tweetin paylaşıldığı,”Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’dan istirham ediyoruz ülkemizin lanetlenmiş soysuzların İngiliz derin devleti uşaklarının oyuna gelmesine izin vermesinler. Gereken ne ise kanunla hukukla yapılsın. Yüce milletimiz yüzyıllardır bu kahpelerin pislik yürüyüşleri ve hataları için şehit olmadı” şeklinde Facebook iletisinin paylaşıldığı, “yaklaşık 200 kişinin banka hesaplarını incelendi. 10-15 yıl geriye bakıldı ve hiçbir illegal para transferi bulunmamasına rağmen bahçeler kazıldı para arandı ve hiçbir şey bulunamadı, Adnan Oktar ve arkadaşlarının temiz olduğu resmi olarak ispatlandı” şeklinde Facebook iletisi ve Adnan OKTAR fotoğrafının yer aldığı haber küpürünün paylaşıldığı, “Adnan OKTAR ve arkadaşlarımıza atılan iftiralar için cevaplarımıza bu adresten ulaşabilirsiniz”,“İMAN EHLİYLE UĞRAŞILMAZ! Müslümanla uğraşılmaz! Hiç ummadığın bir kişi veli çıkabilir, Allah’ın gücüne gider çok büyük bir intikam alır” şeklinde Facebook iletisinin paylaşıldığı, anılan paylaşımların, Siber Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen Araştırma Raporunun düzenlendiği 16.08.2019 tarihine kadar Facebook, İnstagram, Twitter sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılmaya devam ettiği, davacının, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığından alınan 507…., 505…., 541….. nolu telefonu ile Adnan Oktar örgütüne yönelik soruşturma kapsamında şüpheli olan (226) şahısla telefon irtibatı olup olmadığına yönelik yapılan incelemede, şüpheli şahıslarla herhangi bir görüşmesi olmadığının tespit edildiği belirtilerek; sonuç olarak, “sosyal medya paylaşımlarının Adnan Oktar Grubunu övücü ve bahse konu grup hakkında yapılan soruşturmayı dayanaksız hale getirecek nitelikte olduğu veya başka bir deyişle grup hakkındaki iddiaları etkisiz hale getirecek doğrultuda olduğu, bu yönde kamuoyu oluşturma amacıyla yapıldığı, Adnan Oktar grubu hakkında yapılan son adli soruşturmadan ziyade, önceki tarihlerde dini yapılanma kisvesi altında soruşturma geçiren ve hüküm giyen bir yapılanma olduğunun herkesçe bilindiği, 1980’li yıllardan bu yana Atatürk Milliyetçiliğine ve Laikliğe karşı söz ve faaliyetleri, şahsi nüfuz ve menfaat temin etmel maksadıyla dince mukaddes sayılan değerleri alet ederek örgüt oluşturmak suçlamalarından dolayı gözaltına alındığı, soruşturmalar yapıldığı bazılarından hüküm giydiği, tüm bu soruşturma ve mahkeme süreçlerinin ulusal medyanın gözü önünde ve medyatik olarak devam ettiği, her faaliyeti ve yapılan soruşturmalarda “mürid” tabir edilen kendisine bağlı yüzlerce şahsın varlığının ortaya çıktığı şahısların fuhuş ve uyuşturucu kullanmak da dahil olmak üzere kamuoyunun dikkatini çeken birçok faaliyet kapsamında araştırma soruşturma ve tespitlere muhatap olduğu ve bu bahsedilen sürecin 1980 li yıllardan günümüze kadar devam ettiği, gözaltıların tutuklamaların, mahkeme süreçlerinin ve medya propaganda faaliyetlerinin sürekli devam ettiği bilinmektedir. Polis Memuru M. K.’nın Adnan Oktar grubunun yayınlarını yakından takip ettiği, bahsedilen grup hakkında detaylı bilgiye sahip olduğu ifadesindeki beyanlar ve sosyal medya paylaşımlarından anlaşılmaktadır. Adnan Oktar Grubunun faaliyetleri ve bu gruba yönelik suçlamalar ile hükümler apaçık ortada iken Emniyet Teşkilatı mensubunun, ülkenin bağımsızlığını zedelenmeye, bütünlüğünü bozmaya ve milli güvenliği tehlikeye düşürmeye yönelik bahse konu gruplaşamaya yardım niteliğinde savunucu yönde ısrarlı beyanlarda bulunduğu ve suçsuz oldukları yönünde kamuoyu oluşturmaya çalıştığı” belirtilerek, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/6-ü maddesinde belirtilen ‘Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına veya topluca bildiri dağıtmak ya da basın, haber ajansları, radyo ve televizyon kurumları ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazı ve demeç vermek’ eyleminin sübuta erdiğinden bahisle, davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi üzerine, teklif doğrultusunda 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/6-ü maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik tesis edilen İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 17/01/2022 tarih ve 2022/13 sayılı işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, disiplin soruşturması sırasında davacıya atfedilen eylemin, ‘boranlıyedike’ kullanıcı adıyla muhtelif sosyal medya (Twitter, Instagram, Facebook) hesaplarından ‘Adnan Oktar Suç Örgütünü’ övücü paylaşımlar yapıldığının olduğu görüldüğü, buna göre, dava dosyası kapsamından disiplin soruşturmasına konu eylemin sübut bulduğu anlaşılmakta ise de, ceza hukuku ilkelerinden olan tipiklik yani eylem ile ceza sevk maddesi arasındaki uyum ve disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasındaki adil denge yönünden uyuşmazlığın incelenmesi gerekmekte olup, mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına veya topluca bildiri dağıtmak ya da basın, haber ajansları, radyo ve televizyon kurumları ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazı ve demeç vermek eyleminin sübut bulduğu değerlendirilerek davacının meslekten çıkarma cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemin “Tipiklik” ilkesiyle bağdaşmadığı, eylem ile ceza maddesi arasında ölçülülük ilkesi açısından yapılan değerlendirme sonucunda davacının meslekten çıkarma cezası ile tecziyesine yönelik tesis edilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Öte yandan, hukuka uyarlık bulunmadığı kanaatine varılan dava konusu işlem nedeniyle, davacının kamu görevinden uzakta kaldığı döneme ilişkin mahrum kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne oybirliğiyle karar verildi.
Polis Memurunun Sosyal Medya Paylaşımından Aldığı Disiplin Cezası
Polis Memurunun Sosyal Medya Paylaşımından Aldığı Disiplin Cezası | kamuhukuk.com